Bu kitapta okuyacağınız her hayat hikâyesinde göreceksiniz ki çok değil, bir insan ömründen az bir zaman önce, dedelerimizin ancak hüsranla yâd ettiği bir rüya; geleceğin inşasına katılma iradesi, bugün gerçek oluyor. Türkiye’nin, yeryüzü cenneti hayalinin kâbusa dönüştüğü bir zamanda yeni toplumun oluşturulmasında ve dünyanın geleceğinde gerekli cesaret ve iradeyi gösterdiğine; artık nehrin yatağını bulduğu müjdesine, yer yer hüzünlü ama daima umut verici, tertemiz gerçekler üzerinden katılacaksınız.
Bu kitabı okurken, tek ve ayrık yaşam hikâyelerine değil, bir büyük nehre akan derin ırmaklara şahit olacak ve her bir hikâyenin sonunda “Demek buymuş bu sevdanın bedeli!” diyeceksiniz.
Bu kitapta okuyacağınız her hayat hikâyesinde göreceksiniz ki çok değil, bir insan ömründen az bir zaman önce, dedelerimizin ancak hüsranla yâd ettiği bir rüya; geleceğin inşasına katılma iradesi, bugün gerçek oluyor. Türkiye’nin, yeryüzü cenneti hayalinin kâbusa dönüştüğü bir zamanda yeni toplumun oluşturulmasında ve dünyanın geleceğinde gerekli cesaret ve iradeyi gösterdiğine; artık nehrin yatağını bulduğu müjdesine, yer yer hüzünlü ama daima umut verici, tertemiz gerçekler üzerinden katılacaksınız.
Bu kitabı okurken, tek ve ayrık yaşam hikâyelerine değil, bir büyük nehre akan derin ırmaklara şahit olacak ve her bir hikâyenin sonunda “Demek buymuş bu sevdanın bedeli!” diyeceksiniz.