Cag ve Nesil 04 - Zamanin Altin Diliminde
M. Fethullah Gulen
ZAMANIN ALTIN DİLİMİM. FETHULLAH GÜLENYaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şeyin de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi gelince de nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey bize veda etmeye başlamış. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" tebessümüymüş de bizler anlayamamışız! Nasıl olmuş ta üç-beş saatliğine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp kalmışız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da al- mışız. Ve o gün-bugün hep bir meçhul çukura doğru kaymışız da bunun farkına bile varamamışız. Şimdi görüp sevdiğimiz, sevip bağlandığımız her şeyin, süratle bizden uzaklaştığını müşâhade ediyor ve elveda demeye fırsat bile bulamıyoruz.Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara girmeden ölür; ölülere karışır ve her lahza birkaç ölümü birden yaşarlar. Böyleleri için bir daha da bu ayrı ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelerek o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.9781682367094SüreyyaISBN 978-1-68236-709-4
Cag ve Nesil 04 - Zamanin Altin Diliminde
€11,90
€13,90
- Category: Cag ve Nesil, Hepsi, M. Fethullah Gulen, Pırlanta
Book Title
Cag ve Nesil 04 - Zamanin Altin Diliminde
ISBN
9781682367094
ZAMANIN ALTIN DİLİMİ
M. FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şeyin de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi gelince de nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey bize veda etmeye başlamış. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" tebessümüymüş de bizler anlayamamışız! Nasıl olmuş ta üç-beş saatliğine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp kalmışız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da al- mışız. Ve o gün-bugün hep bir meçhul çukura doğru kaymışız da bunun farkına bile varamamışız. Şimdi görüp sevdiğimiz, sevip bağlandığımız her şeyin, süratle bizden uzaklaştığını müşâhade ediyor ve elveda demeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara girmeden ölür; ölülere karışır ve her lahza birkaç ölümü birden yaşarlar. Böyleleri için bir daha da bu ayrı ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelerek o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
M. FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şeyin de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi gelince de nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey bize veda etmeye başlamış. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" tebessümüymüş de bizler anlayamamışız! Nasıl olmuş ta üç-beş saatliğine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp kalmışız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da al- mışız. Ve o gün-bugün hep bir meçhul çukura doğru kaymışız da bunun farkına bile varamamışız. Şimdi görüp sevdiğimiz, sevip bağlandığımız her şeyin, süratle bizden uzaklaştığını müşâhade ediyor ve elveda demeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara girmeden ölür; ölülere karışır ve her lahza birkaç ölümü birden yaşarlar. Böyleleri için bir daha da bu ayrı ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelerek o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
ZAMANIN ALTIN DİLİMİ
M. FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şeyin de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi gelince de nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey bize veda etmeye başlamış. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" tebessümüymüş de bizler anlayamamışız! Nasıl olmuş ta üç-beş saatliğine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp kalmışız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da al- mışız. Ve o gün-bugün hep bir meçhul çukura doğru kaymışız da bunun farkına bile varamamışız. Şimdi görüp sevdiğimiz, sevip bağlandığımız her şeyin, süratle bizden uzaklaştığını müşâhade ediyor ve elveda demeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara girmeden ölür; ölülere karışır ve her lahza birkaç ölümü birden yaşarlar. Böyleleri için bir daha da bu ayrı ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelerek o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
M. FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik dönemlerinde, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şeyin de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi gelince de nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyaya geldiğimiz andan itibaren her şey bize veda etmeye başlamış. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" tebessümüymüş de bizler anlayamamışız! Nasıl olmuş ta üç-beş saatliğine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp kalmışız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da al- mışız. Ve o gün-bugün hep bir meçhul çukura doğru kaymışız da bunun farkına bile varamamışız. Şimdi görüp sevdiğimiz, sevip bağlandığımız her şeyin, süratle bizden uzaklaştığını müşâhade ediyor ve elveda demeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara girmeden ölür; ölülere karışır ve her lahza birkaç ölümü birden yaşarlar. Böyleleri için bir daha da bu ayrı ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelerek o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4