Halid ibn el-Velid, insanların lideri olmak için doğdu. Asker bir ailenin üç erkek kardeşinden biri olarak büyüdüğü için, kardeşlerinin askerlerine hep komutanlık yaptı. Bir asker olarak becerilerini geliştirdikten sonra, doğal liderlik nitelikleri ve savaş alanındaki cesareti, onu süvari komutanı olarak doğal bir seçim haline getirdi. Bu kitap, onun ünlü ve başarılı bir savaşçı olan Halid ibn el Velid olarak, önce Müslüman ordusuna karşı, daha sonra da Müslüman ordusunun lideri olarak kariyerini anlatıyor. Bu fikir değişikliği, kudretli savaşçının bile karşı koyamayacağı bir şeydi. Çünkü Halid'in savaş alanındaki mücadeleleri ne kadar büyük olursa olsun, en büyük mücadelesi kendi kalbinde yaşandı. Önce kardeşi Velid'in İslam'a geçmesinden, sonra da Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile bizzat tanışmasından etkilenen Halid, İslam'ın çağrısına karşı koyamayıp Müslüman oldu. Hikâye, savaşlarda kazandığı zaferler sayesinde İslam'ın Arabistan ve Suriye'de nasıl hızla yayıldığını anlatarak devam ediyor. Halid, "Allah'ın Kılıcı" olarak korkunç bir üne kavuşmuş ve mübarek Peygamber'in rehberliğinde, savaşları kazanmak, aynı zamanda insanların gönüllerini kazanmak ve güzel din olan İslam'ı tüm insanlığa ulaştırmak için en büyük savaşlarını vermiştir. Halid hayatı boyunca askerlerine verdiği öğüdün vücut bulmuş haliydi: "Sabır en yüksek erdemdir; yenilgi zayıflıktır; zafer ancak sabırla kazanılır."
Halid ibn el-Velid, insanların lideri olmak için doğdu. Asker bir ailenin üç erkek kardeşinden biri olarak büyüdüğü için, kardeşlerinin askerlerine hep komutanlık yaptı. Bir asker olarak becerilerini geliştirdikten sonra, doğal liderlik nitelikleri ve savaş alanındaki cesareti, onu süvari komutanı olarak doğal bir seçim haline getirdi. Bu kitap, onun ünlü ve başarılı bir savaşçı olan Halid ibn el Velid olarak, önce Müslüman ordusuna karşı, daha sonra da Müslüman ordusunun lideri olarak kariyerini anlatıyor. Bu fikir değişikliği, kudretli savaşçının bile karşı koyamayacağı bir şeydi. Çünkü Halid'in savaş alanındaki mücadeleleri ne kadar büyük olursa olsun, en büyük mücadelesi kendi kalbinde yaşandı. Önce kardeşi Velid'in İslam'a geçmesinden, sonra da Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile bizzat tanışmasından etkilenen Halid, İslam'ın çağrısına karşı koyamayıp Müslüman oldu. Hikâye, savaşlarda kazandığı zaferler sayesinde İslam'ın Arabistan ve Suriye'de nasıl hızla yayıldığını anlatarak devam ediyor. Halid, "Allah'ın Kılıcı" olarak korkunç bir üne kavuşmuş ve mübarek Peygamber'in rehberliğinde, savaşları kazanmak, aynı zamanda insanların gönüllerini kazanmak ve güzel din olan İslam'ı tüm insanlığa ulaştırmak için en büyük savaşlarını vermiştir. Halid hayatı boyunca askerlerine verdiği öğüdün vücut bulmuş haliydi: "Sabır en yüksek erdemdir; yenilgi zayıflıktır; zafer ancak sabırla kazanılır."