Cag ve Nesil 10 - Hakk'a Adanmıslar Yolu
  M. Fethullah Gulen
  
  
  
    
        
          
          
            
              
            
            
              
        
    
        
        
            
        
        
        
        
        
        
        
            
        
        
        
        
        
        
        
        
        
    
            
            Onlar, herkesi gerçek insanlığa çağırma ve gönülleri Hakk’a uyarma mülâhazasıyla yola çıkmışlardı ve biliyorlardı bu yolda yürümenin çetin olduğunu; şeytan ve avenesinin her köşe başında farklı bir komplo ile karşılarına çıkacağını ve bir kısım zayıf karakterleri ifsat edeceklerini…Bu yüce mefkûreyi gerçekleştirme yolunda yürürken ervâh-ı habı̂senin de boş durmayacağını biliyorlardı. Onun için bâtıla aborde olmuş bir kısım bedbahtların, farklı yol ve yöntemlerle yolları tahrip edip muvasala köprülerini yıkma cehdine hiç mi hiç şaşırmamışlardı; şaşırmamış ve daha başkalarının mumlarını da tutuşturmaya devam etmişlerdi. O mumların söndürülemeyeceğine inançları da tamdı. Zira onun arkasında inayet ve irade-i ilâhiye vardı. Bu itibarla da onlar;“Takdir-i Hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez Bir şem’a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!..”(Ziya Paşa)vird-i zebânları, yeni yeni mumlar tutuşturarak hep yürüdüler şehrah-ı enbiyada… Yolları açık olsun!..
            
              
  
    
      
      
        
          
            
                
                  
                    
                    
                      
            
	
			 
		
          
        
        
      
    
  
                
            
            
                
	
	
	
	
	
	
	
	
	
  
            
            
            
          
          
    
  
  
  
  
  
  
Book Title
            Cag ve Nesil 10 - Hakk'a Adanmıslar Yolu
        ISBN
            9781682368602
        
                        Onlar, herkesi gerçek insanlığa çağırma ve gönülleri Hakk’a uyarma mülâhazasıyla yola çıkmışlardı ve biliyorlardı bu yolda yürümenin çetin olduğunu; şeytan ve avenesinin her köşe başında farklı bir komplo ile karşılarına çıkacağını ve bir kısım zayıf karakterleri ifsat edeceklerini…
Bu yüce mefkûreyi gerçekleştirme yolunda yürürken ervâh-ı habı̂senin de boş durmayacağını biliyorlardı. Onun için bâtıla aborde olmuş bir kısım bedbahtların, farklı yol ve yöntemlerle yolları tahrip edip muvasala köprülerini yıkma cehdine hiç mi hiç şaşırmamışlardı; şaşırmamış ve daha başkalarının mumlarını da tutuşturmaya devam etmişlerdi. O mumların söndürülemeyeceğine inançları da tamdı. Zira onun arkasında inayet ve irade-i ilâhiye vardı. Bu itibarla da onlar;
“Takdir-i Hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez
Bir şem’a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!..”
(Ziya Paşa)
vird-i zebânları, yeni yeni mumlar tutuşturarak hep yürüdüler şehrah-ı enbiyada… Yolları açık olsun!..
                    
                    
                      
                      
                      
                        Bu yüce mefkûreyi gerçekleştirme yolunda yürürken ervâh-ı habı̂senin de boş durmayacağını biliyorlardı. Onun için bâtıla aborde olmuş bir kısım bedbahtların, farklı yol ve yöntemlerle yolları tahrip edip muvasala köprülerini yıkma cehdine hiç mi hiç şaşırmamışlardı; şaşırmamış ve daha başkalarının mumlarını da tutuşturmaya devam etmişlerdi. O mumların söndürülemeyeceğine inançları da tamdı. Zira onun arkasında inayet ve irade-i ilâhiye vardı. Bu itibarla da onlar;
“Takdir-i Hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez
Bir şem’a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!..”
(Ziya Paşa)
vird-i zebânları, yeni yeni mumlar tutuşturarak hep yürüdüler şehrah-ı enbiyada… Yolları açık olsun!..
                          Onlar, herkesi gerçek insanlığa çağırma ve gönülleri Hakk’a uyarma mülâhazasıyla yola çıkmışlardı ve biliyorlardı bu yolda yürümenin çetin olduğunu; şeytan ve avenesinin her köşe başında farklı bir komplo ile karşılarına çıkacağını ve bir kısım zayıf karakterleri ifsat edeceklerini…
Bu yüce mefkûreyi gerçekleştirme yolunda yürürken ervâh-ı habı̂senin de boş durmayacağını biliyorlardı. Onun için bâtıla aborde olmuş bir kısım bedbahtların, farklı yol ve yöntemlerle yolları tahrip edip muvasala köprülerini yıkma cehdine hiç mi hiç şaşırmamışlardı; şaşırmamış ve daha başkalarının mumlarını da tutuşturmaya devam etmişlerdi. O mumların söndürülemeyeceğine inançları da tamdı. Zira onun arkasında inayet ve irade-i ilâhiye vardı. Bu itibarla da onlar;
“Takdir-i Hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez
Bir şem’a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!..”
(Ziya Paşa)
vird-i zebânları, yeni yeni mumlar tutuşturarak hep yürüdüler şehrah-ı enbiyada… Yolları açık olsun!..
                      
                    
                
                
              
          
            
          
            
          
            
          
        
        
          Bu yüce mefkûreyi gerçekleştirme yolunda yürürken ervâh-ı habı̂senin de boş durmayacağını biliyorlardı. Onun için bâtıla aborde olmuş bir kısım bedbahtların, farklı yol ve yöntemlerle yolları tahrip edip muvasala köprülerini yıkma cehdine hiç mi hiç şaşırmamışlardı; şaşırmamış ve daha başkalarının mumlarını da tutuşturmaya devam etmişlerdi. O mumların söndürülemeyeceğine inançları da tamdı. Zira onun arkasında inayet ve irade-i ilâhiye vardı. Bu itibarla da onlar;
“Takdir-i Hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez
Bir şem’a ki Mevla yaka, üflemekle sönmez!..”
(Ziya Paşa)
vird-i zebânları, yeni yeni mumlar tutuşturarak hep yürüdüler şehrah-ı enbiyada… Yolları açık olsun!..
       
       
                    
                    