Gönül Nağmeleri Hutbeler
M. Fethullah Gulen
Yıllar var ki, insanlık yanlıs seyleri dinleye dinleye doğruları anlamaz oldu ve derin yürüye yürüye yarasalarla arkadaşlıga karar kıldı... Çöz dilinin baglarını, ruhlarımız Senin söz cevherinin çağlayanlarını duysun! Sal ısıklarını dünyamıza, insanoğlu asırlık karanlıklardan kurtulun! İsrafil gibi borunu öttür ve toprağınü velveleye ver; ver ki, uykuda olanlar uyansın; ters yanından doğrulan bencil ruhlar kendilerine gelsin; kendini rahata salmış olanların ödü kopsun ve birkaç asırdan beri her yanı saran karakuralar savulup gitsin! Yağmur gibi yağ basımıza; kuraklıktan, canlarımız dudaklarımıza geldi. Sabâ gibi Ars'ın kokusuyla es ona; mâsiyet kokusundan ruhların midesi bulandı. Yıldırımlara bin ve dört bir yanda gürle; ortalığı saran hasarat kaçıp inlerine girsin! Yağmazsan, esmezsen, gürlemezsen nasıl olacak halimiz ve insanlıgın hâli? Darı nasıl canlanacak? Mektep nasıl köy yapacaksın? Mabet nasıl nurlanacak? Kalb, ruh, akıl arayışını Nerede bulur? Başka hangi sey bu perisan ruhların ve bu yaralı gönüllerin dermanı olacak; da olacak meflûç ruhları kanatlandırıp uçuracak mı? Aklın önü sıra tıkanan yollar yönlü düşüşe sonsuzluğa uzanabilir!
Gönül Nağmeleri Hutbeler
€14,90
€17,00
Kitap başlığı
Gönül Nağmeleri Hutbeler
ISBN
9781682366691
Yıllar var ki, insanlık yanlıs seyleri dinleye dinleye doğruları anlamaz oldu ve derin yürüye yürüye yarasalarla arkadaşlıga karar kıldı... Çöz dilinin baglarını, ruhlarımız Senin söz cevherinin çağlayanlarını duysun! Sal ısıklarını dünyamıza, insanoğlu asırlık karanlıklardan kurtulun! İsrafil gibi borunu öttür ve toprağınü velveleye ver; ver ki, uykuda olanlar uyansın; ters yanından doğrulan bencil ruhlar kendilerine gelsin; kendini rahata salmış olanların ödü kopsun ve birkaç asırdan beri her yanı saran karakuralar savulup gitsin!
Yağmur gibi yağ basımıza; kuraklıktan, canlarımız dudaklarımıza geldi. Sabâ gibi Ars'ın kokusuyla es ona; mâsiyet kokusundan ruhların midesi bulandı. Yıldırımlara bin
ve dört bir yanda gürle; ortalığı saran hasarat kaçıp inlerine girsin! Yağmazsan, esmezsen, gürlemezsen nasıl olacak halimiz ve insanlıgın hâli? Darı nasıl canlanacak? Mektep
nasıl köy yapacaksın? Mabet nasıl nurlanacak? Kalb, ruh, akıl arayışını Nerede bulur? Başka hangi sey bu perisan ruhların ve bu yaralı gönüllerin dermanı olacak; da olacak
meflûç ruhları kanatlandırıp uçuracak mı? Aklın önü sıra tıkanan yollar yönlü düşüşe sonsuzluğa uzanabilir!
Yağmur gibi yağ basımıza; kuraklıktan, canlarımız dudaklarımıza geldi. Sabâ gibi Ars'ın kokusuyla es ona; mâsiyet kokusundan ruhların midesi bulandı. Yıldırımlara bin
ve dört bir yanda gürle; ortalığı saran hasarat kaçıp inlerine girsin! Yağmazsan, esmezsen, gürlemezsen nasıl olacak halimiz ve insanlıgın hâli? Darı nasıl canlanacak? Mektep
nasıl köy yapacaksın? Mabet nasıl nurlanacak? Kalb, ruh, akıl arayışını Nerede bulur? Başka hangi sey bu perisan ruhların ve bu yaralı gönüllerin dermanı olacak; da olacak
meflûç ruhları kanatlandırıp uçuracak mı? Aklın önü sıra tıkanan yollar yönlü düşüşe sonsuzluğa uzanabilir!
Yıllar var ki, insanlık yanlıs seyleri dinleye dinleye doğruları anlamaz oldu ve derin yürüye yürüye yarasalarla arkadaşlıga karar kıldı... Çöz dilinin baglarını, ruhlarımız Senin söz cevherinin çağlayanlarını duysun! Sal ısıklarını dünyamıza, insanoğlu asırlık karanlıklardan kurtulun! İsrafil gibi borunu öttür ve toprağınü velveleye ver; ver ki, uykuda olanlar uyansın; ters yanından doğrulan bencil ruhlar kendilerine gelsin; kendini rahata salmış olanların ödü kopsun ve birkaç asırdan beri her yanı saran karakuralar savulup gitsin!
Yağmur gibi yağ basımıza; kuraklıktan, canlarımız dudaklarımıza geldi. Sabâ gibi Ars'ın kokusuyla es ona; mâsiyet kokusundan ruhların midesi bulandı. Yıldırımlara bin
ve dört bir yanda gürle; ortalığı saran hasarat kaçıp inlerine girsin! Yağmazsan, esmezsen, gürlemezsen nasıl olacak halimiz ve insanlıgın hâli? Darı nasıl canlanacak? Mektep
nasıl köy yapacaksın? Mabet nasıl nurlanacak? Kalb, ruh, akıl arayışını Nerede bulur? Başka hangi sey bu perisan ruhların ve bu yaralı gönüllerin dermanı olacak; da olacak
meflûç ruhları kanatlandırıp uçuracak mı? Aklın önü sıra tıkanan yollar yönlü düşüşe sonsuzluğa uzanabilir!
Yağmur gibi yağ basımıza; kuraklıktan, canlarımız dudaklarımıza geldi. Sabâ gibi Ars'ın kokusuyla es ona; mâsiyet kokusundan ruhların midesi bulandı. Yıldırımlara bin
ve dört bir yanda gürle; ortalığı saran hasarat kaçıp inlerine girsin! Yağmazsan, esmezsen, gürlemezsen nasıl olacak halimiz ve insanlıgın hâli? Darı nasıl canlanacak? Mektep
nasıl köy yapacaksın? Mabet nasıl nurlanacak? Kalb, ruh, akıl arayışını Nerede bulur? Başka hangi sey bu perisan ruhların ve bu yaralı gönüllerin dermanı olacak; da olacak
meflûç ruhları kanatlandırıp uçuracak mı? Aklın önü sıra tıkanan yollar yönlü düşüşe sonsuzluğa uzanabilir!