Ölüm Otesi Hayat
M. Fethullah Gulen
Evet, makro âlemden normo âleme, bölgeden da mikro âleme kadar bütün bir âlemi kuşatan
hikmet ve maslahat müşahede edilmektedir. Bütün bu âlemler içinde en mükerrem varlıklar, en seçkin yaratık olma liyakatine sahip insan, bu dünyada sadece maddî ve cesede ait binlerce parçadan oluşan binlerce hikmetle serfiraz olmuşken, günde üç beş yalnız dünya için gelmiş ve bir daha dirilmemek üzere ölüme mahkûm bir zavallı olamaz. Maddî açıdan dahi bu dünya onu tatmin edip cevap veremezken, hayal ve bekâ arzusu gibi kâinatı kuşatacak istidat ve kabiliyetlerine şu geçici bilgisayara cevap vermesi düşünülemez. İnsanda hiçbir duygunun boş ve abes yaratılmadığını başlangıçta kabul ettiğimize göre, bu bekâ, ebedî yaşama duygu ve arzularının bu dünyada karşılığını görmeyen insanca elbette, kendisine bir hikmete mebni
olarak verilen bu türlerin etkileri başka bir âlemde görülecektir.
Kitap başlığı
Ölüm Otesi Hayat
ISBN
9781682366493
Evet, makro âlemden normo âleme, bölgeden da mikro âleme kadar bütün bir âlemi kuşatan
hikmet ve maslahat müşahede edilmektedir. Bütün bu âlemler içinde en mükerrem varlıklar, en seçkin yaratık olma liyakatine sahip insan, bu dünyada sadece maddî ve cesede ait binlerce parçadan oluşan binlerce hikmetle serfiraz olmuşken, günde üç beş yalnız dünya için gelmiş ve bir daha dirilmemek üzere ölüme mahkûm bir zavallı olamaz. Maddî açıdan dahi bu dünya onu tatmin edip cevap veremezken, hayal ve bekâ arzusu gibi kâinatı kuşatacak istidat ve kabiliyetlerine şu geçici bilgisayara cevap vermesi düşünülemez. İnsanda hiçbir duygunun boş ve abes yaratılmadığını başlangıçta kabul ettiğimize göre, bu bekâ, ebedî yaşama duygu ve arzularının bu dünyada karşılığını görmeyen insanca elbette, kendisine bir hikmete mebni
olarak verilen bu türlerin etkileri başka bir âlemde görülecektir.
Evet, makro âlemden normo âleme, bölgeden da mikro âleme kadar bütün bir âlemi kuşatan
hikmet ve maslahat müşahede edilmektedir. Bütün bu âlemler içinde en mükerrem varlıklar, en seçkin yaratık olma liyakatine sahip insan, bu dünyada sadece maddî ve cesede ait binlerce parçadan oluşan binlerce hikmetle serfiraz olmuşken, günde üç beş yalnız dünya için gelmiş ve bir daha dirilmemek üzere ölüme mahkûm bir zavallı olamaz. Maddî açıdan dahi bu dünya onu tatmin edip cevap veremezken, hayal ve bekâ arzusu gibi kâinatı kuşatacak istidat ve kabiliyetlerine şu geçici bilgisayara cevap vermesi düşünülemez. İnsanda hiçbir duygunun boş ve abes yaratılmadığını başlangıçta kabul ettiğimize göre, bu bekâ, ebedî yaşama duygu ve arzularının bu dünyada karşılığını görmeyen insanca elbette, kendisine bir hikmete mebni
olarak verilen bu türlerin etkileri başka bir âlemde görülecektir.