Prizma 3
M. Fethullah Gulen
Sevgi, günümüzde en çok islenen ve kendisine ihtiyaç duyulanın sunulduğu
biridir. Aslında sevgi bizim inancımız ve gönül dünyamızın da
hiç pörsümeyen gülüdür. Onun seyden önce, Cenab-ı Hak, kâinatı muhabbeti
atkıları üzerinde bir dantela seklindde ördüğü gibi varlıgın bagrında
her zaman en büyüleyici bir edayla seslendirilen mûsikî de yine
sevgidir. Aile, toplum ve milleti teskil eden fertler arasında en güçlü
münasebet, sevgi münasebetidir. Sevgi, anne-babadan evlada şefkat
seklinde, evlattan anne-babaya da saygı seklinde tecellî eder.
Evrensel sevgi ise bütün kâinatta varlıgın onun parçasına karsı yardımlaşma
ve dayanıklılık seklindinde kendini gösterir. Öyle ki varlığın ruhunda
en hâkim emin olmayan sevgidir. Âdeta onun varlığı, bir sevgi melodisi içinde,
o kâinatın içerdiğiki genis koronun bir ferdi olarak Allah'tan aldığı büyülü büyüler
bir nağmeyi, kendi üslûbu ile eda ve icra ediyor gibidir. Ancak,
varlıktan insanlara, varlıktaki bir kişiden digerine karsı bu sevgi teatisi,
iradesinin üzerinde bir hızda cereyan etmektedir. Çünkü iradesi olmayan
varlıklarda tamamen ilahî irade ve ilahî mesîet hâkimdir.
Bu açıdan insanların varlıkları takip eden bu sevgi senfonisine iradeleriyle istirak
Böylece mahiyetlerinde var sevgiyi geliştirip, insanca icra edebilmenin
kabloları arastırırlar. Bundan sonra onu deli, ruhundaki sevginin çıkarcı
meydanın eksik olması, kendi tabiatına karsı bir askınlık
içinde, hem gerçek bir yardımlaşma ve dayanma ortaya koymalı
hem de insanî veya fitrî hukuk açısından varlıgın ruhuna yerleşmiştir
bulunan genel âhengi mutlaka uyumludur.
Kitap başlığı
Prizma 3
ISBN
9781682366516
Sevgi, günümüzde en çok islenen ve kendisine ihtiyaç duyulanın sunulduğu
biridir. Aslında sevgi bizim inancımız ve gönül dünyamızın da
hiç pörsümeyen gülüdür. Onun seyden önce, Cenab-ı Hak, kâinatı muhabbeti
atkıları üzerinde bir dantela seklindde ördüğü gibi varlıgın bagrında
her zaman en büyüleyici bir edayla seslendirilen mûsikî de yine
sevgidir. Aile, toplum ve milleti teskil eden fertler arasında en güçlü
münasebet, sevgi münasebetidir. Sevgi, anne-babadan evlada şefkat
seklinde, evlattan anne-babaya da saygı seklinde tecellî eder.
Evrensel sevgi ise bütün kâinatta varlıgın onun parçasına karsı yardımlaşma
ve dayanıklılık seklindinde kendini gösterir. Öyle ki varlığın ruhunda
en hâkim emin olmayan sevgidir. Âdeta onun varlığı, bir sevgi melodisi içinde,
o kâinatın içerdiğiki genis koronun bir ferdi olarak Allah'tan aldığı büyülü büyüler
bir nağmeyi, kendi üslûbu ile eda ve icra ediyor gibidir. Ancak,
varlıktan insanlara, varlıktaki bir kişiden digerine karsı bu sevgi teatisi,
iradesinin üzerinde bir hızda cereyan etmektedir. Çünkü iradesi olmayan
varlıklarda tamamen ilahî irade ve ilahî mesîet hâkimdir.
Bu açıdan insanların varlıkları takip eden bu sevgi senfonisine iradeleriyle istirak
Böylece mahiyetlerinde var sevgiyi geliştirip, insanca icra edebilmenin
kabloları arastırırlar. Bundan sonra onu deli, ruhundaki sevginin çıkarcı
meydanın eksik olması, kendi tabiatına karsı bir askınlık
içinde, hem gerçek bir yardımlaşma ve dayanma ortaya koymalı
hem de insanî veya fitrî hukuk açısından varlıgın ruhuna yerleşmiştir
bulunan genel âhengi mutlaka uyumludur.
Sevgi, günümüzde en çok islenen ve kendisine ihtiyaç duyulanın sunulduğu
biridir. Aslında sevgi bizim inancımız ve gönül dünyamızın da
hiç pörsümeyen gülüdür. Onun seyden önce, Cenab-ı Hak, kâinatı muhabbeti
atkıları üzerinde bir dantela seklindde ördüğü gibi varlıgın bagrında
her zaman en büyüleyici bir edayla seslendirilen mûsikî de yine
sevgidir. Aile, toplum ve milleti teskil eden fertler arasında en güçlü
münasebet, sevgi münasebetidir. Sevgi, anne-babadan evlada şefkat
seklinde, evlattan anne-babaya da saygı seklinde tecellî eder.
Evrensel sevgi ise bütün kâinatta varlıgın onun parçasına karsı yardımlaşma
ve dayanıklılık seklindinde kendini gösterir. Öyle ki varlığın ruhunda
en hâkim emin olmayan sevgidir. Âdeta onun varlığı, bir sevgi melodisi içinde,
o kâinatın içerdiğiki genis koronun bir ferdi olarak Allah'tan aldığı büyülü büyüler
bir nağmeyi, kendi üslûbu ile eda ve icra ediyor gibidir. Ancak,
varlıktan insanlara, varlıktaki bir kişiden digerine karsı bu sevgi teatisi,
iradesinin üzerinde bir hızda cereyan etmektedir. Çünkü iradesi olmayan
varlıklarda tamamen ilahî irade ve ilahî mesîet hâkimdir.
Bu açıdan insanların varlıkları takip eden bu sevgi senfonisine iradeleriyle istirak
Böylece mahiyetlerinde var sevgiyi geliştirip, insanca icra edebilmenin
kabloları arastırırlar. Bundan sonra onu deli, ruhundaki sevginin çıkarcı
meydanın eksik olması, kendi tabiatına karsı bir askınlık
içinde, hem gerçek bir yardımlaşma ve dayanma ortaya koymalı
hem de insanî veya fitrî hukuk açısından varlıgın ruhuna yerleşmiştir
bulunan genel âhengi mutlaka uyumludur.