ZAMANİN ALTIN DİLİMİ
  M. Fethullah Gulen
  
  
  
    
        
          
          
            
              
                
                  
                    
                    
                  
                      
                      
                    
                  
                  
                
                
  
    
  
              
            
            
              
        
    
        
        
            
        
        
        
        
        
        
        
            
        
        
        
        
        
        
        
        
        
    
            
            ZAMANİN ALTIN DİLİMİ M.FETHULLAH GÜLEN Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik esnekliği, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şey de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi geldiğinde nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyadan geldiğimiz andan itibaren her şey bize vedalaşmaya başladı. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" gülümsemeüymüş de biz anlayamamışız! Üç-beş saatine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp yaşadınız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da almışız. sevdiğimiz, sevip istikrar kazandığımız başarısını, hızla uzaklaşarak müşâhade ediyor ve elveda etmeye fırsat bile bulamıyoruz. Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara yapılacaklar; ölülere karışır ve onun birkaç ölümünden sonra yaşayanlar vardır. Böyleleri için bir daha da bu ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelmesi o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz. 9781682367094 Süreyya ISBN 978-1-68236-709-4
            
              
  
    
      
      
        
          
            
                
                  
                    
                    
                      
            
	
			 
		
          
        
        
      
    
  
                
            
            
                
	
	
	
	
	
	
	
	
	
  
            
            
            
          
          
    
  
  
  
  
  
  
Kitap başlığı
            ZAMANİN ALTIN DİLİMİ
        ISBN
            9781682367094
        
                        ZAMANİN ALTIN DİLİMİ
M.FETHULLAH GÜLEN
 
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik esnekliği, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şey de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi geldiğinde nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyadan geldiğimiz andan itibaren her şey bize vedalaşmaya başladı. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" gülümsemeüymüş de biz anlayamamışız! Üç-beş saatine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp yaşadınız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da almışız. sevdiğimiz, sevip istikrar kazandığımız başarısını, hızla uzaklaşarak müşâhade ediyor ve elveda etmeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara yapılacaklar; ölülere karışır ve onun birkaç ölümünden sonra yaşayanlar vardır. Böyleleri için bir daha da bu ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelmesi o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
                    
                    
                      
                      
                      
                        M.FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik esnekliği, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şey de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi geldiğinde nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyadan geldiğimiz andan itibaren her şey bize vedalaşmaya başladı. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" gülümsemeüymüş de biz anlayamamışız! Üç-beş saatine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp yaşadınız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da almışız. sevdiğimiz, sevip istikrar kazandığımız başarısını, hızla uzaklaşarak müşâhade ediyor ve elveda etmeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara yapılacaklar; ölülere karışır ve onun birkaç ölümünden sonra yaşayanlar vardır. Böyleleri için bir daha da bu ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelmesi o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
                          ZAMANİN ALTIN DİLİMİ
M.FETHULLAH GÜLEN
 
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik esnekliği, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şey de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi geldiğinde nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyadan geldiğimiz andan itibaren her şey bize vedalaşmaya başladı. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" gülümsemeüymüş de biz anlayamamışız! Üç-beş saatine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp yaşadınız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da almışız. sevdiğimiz, sevip istikrar kazandığımız başarısını, hızla uzaklaşarak müşâhade ediyor ve elveda etmeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara yapılacaklar; ölülere karışır ve onun birkaç ölümünden sonra yaşayanlar vardır. Böyleleri için bir daha da bu ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelmesi o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
                      
                    
                
                
              
          
            
          
            
          
            
          
        
        
          M.FETHULLAH GÜLEN
Yaşayışlarını cismaniyetin mahbesinde sürdürenler, bütün bir gençlik esnekliği, hayatlarının parlak bir tâlih ve ebedi bir huzur içinde geçeceğini sanır, kendileriyle beraber her şey de fânî olduğunu hiç mi hiç düşünmezler. Düşünme mevsimi geldiğinde nasıl düşüneceklerini bilemeden "esefler" ve "hasret"lerle inler ve şöyle derler: "Meğer dünyadan geldiğimiz andan itibaren her şey bize vedalaşmaya başladı. Meğer yüzümüze gülen her şey birer "elveda" gülümsemeüymüş de biz anlayamamışız! Üç-beş saatine tenezzühe çıktığımız bu piknik yerine bağlanıp yaşadınız da iki adım ötesini görememişiz! Meğer dünyaya geldiğimiz aynı gün, çıkışa hazırlanma mesajını da almışız. sevdiğimiz, sevip istikrar kazandığımız başarısını, hızla uzaklaşarak müşâhade ediyor ve elveda etmeye fırsat bile bulamıyoruz.
Bu boğucu sis ve duman içinde bunlar, daha mezara yapılacaklar; ölülere karışır ve onun birkaç ölümünden sonra yaşayanlar vardır. Böyleleri için bir daha da bu ayrı hesapların uyuşarak aynı yekûna varması ve birbirinden kopan unsurların bir araya gelmesi o eski günlerin bir kere daha yaşanması mümkün olamaz.
9781682367094
Süreyya
ISBN 978-1-68236-709-4
       
       
                    
                    